Tüberküloz
(verem) hastalığı ile ilgili toplumun bilgilendirilmesi ve bu konuya dikkatinin
çekilmesi amacıyla ülkemizde her yıl Ocak ayının ilk Pazar günü ile başlayan
hafta “Verem Eğitimi ve Farkındalık Haftası” olarak belirlenmiştir.
Tüberküloz hava yolu
ile bulaşan, başta akciğerler olmak üzere tüm organları tutabilen bulaşıcı bir
hastalıktır ve tüm dünyada ilk on ölüm sebebi arasında yer almaktadır.
Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin sağlıkla ilgili
hedeflerinden biri de 2030 yılına kadar tüberküloz epidemisini sona
erdirmektir. Bu hedefe ulaşmak amacıyla ülkemizde Ulusal Tüberküloz Kontrol
Programı yürütülmektedir. Bu program; tüberkülozdan korunma, erken tanı,
yeterli ve uygun tedavi, sosyal koruma ve psiko-sosyal destekler ile hastalığın
görülme sıklığının ve tüberküloza bağlı ölümlerin azaltılması, hastalığa bağlı
yıkıcı maliyetlerle karşılaşan ailelerin sıfırlanması amacıyla ile “Veremsiz
Bir Türkiye!” hedefine ulaşmak için yürütülen faaliyetleri kapsamaktadır.
Gerek kamu gerekse
sivil toplum kuruluşlarının iş birliği ve çabalarıyla uzun yıllardır başarıyla
yürüttüğümüz tüberküloz kontrol çalışmaları sonucunda, ülkemizde tüberküloz
hasta sayısı ve tüberküloz görülme sıklığı her yıl %3-4 civarında azalmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü
(DSÖ) tarafından tüm ülkeler için tahmini tüberküloz insidans hızı (tüberküloz
görülme sıklığı) hesaplanmaktadır. Dünya genelinde 2018 yılı tahmini tüberküloz
insidansı yüzbinde 132’dir. Türkiye’nin de içinde bulunduğu ve 53 ülkeden
oluşan DSÖ Avrupa Bölgesinde tüberküloz insidans hızı ortalaması yüzbinde 28
iken Türkiye’nin tahmini insidans hızı yüzbinde 16’dır. Son 14 yıl içerisinde
ülkemizde toplam tüberküloz insidansı %54 oranında azalmıştır. Bu büyük
başarıda sahada hizmetleri yürüten Verem Savaşı Dispanseri Birimleri ve Göğüs
Hastalıkları Hastanelerimizdeki sağlık çalışanlarımızın emekleri büyüktür.
Tüberküloza yönelik
tanı ve tedavi hizmetleri tüm sağlık kuruluşlarımızda ücretsizdir. Tüberküloz
ve dirençli tüberküloz hastalarının tedavisinde kullanılan tüm ilaçlar
Bakanlığımız tarafından temin edilerek vatandaşlarımıza ücretsiz olarak
ulaştırılmaktadır. Ülkemizde bulunan yabancı uyruklu tüberküloz hastaları da
ücretsiz olarak tedavi edilmektedir. Teşhis ve tedavideki kaliteli hizmetlerin
sonucunda, tüberküloz mortalite (ölüm) hızı dünya genelinde yüzbinde 20, DSÖ
Avrupa Bölgesinde yüzbinde 3 iken Türkiye’de yüzbinde 1’in altındadır.
DSÖ 2015 yılı
sonrasında atılacak adımları belirleyerek Küresel Tüberkülozu Bitirme
Stratejisini ve DSÖ Avrupa Bölgesi Tüberküloz Eylem Planı 2016-2020’yi
uygulamaya koymuştur ve 2030 yılına kadar tüm dünyada tüberküloz insidansının
%90 azaltılması hedeflenmiştir.
Tüm dünyada olduğu
gibi ülkemizde de kronik ve bulaşıcı hastalıklar birey ve toplumda sağlık
kaybının yanı sıra, ekonomik ve psiko-sosyal kayıplara da neden olmakta, uzun
süreli tedavilerin düzenli sürdürebilmesi için sosyal ve ekonomik destekler
verilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda Bakanlığımız ve Aile, Çalışma ve Sosyal
Hizmetler Bakanlığı arasında bir protokol imzalanarak ekonomik ve sosyal
güçlükler yaşayan tüberküloz hastalarına 2018 yılı Ocak ayından itibaren aylık
nakdi sosyal yardım verilmeye başlanmıştır. Aynı zamanda tıbbi öz bakım
gerektiren ve evdeki yaşam koşullarının yetersiz olduğu durumlarda ilave destek
ödemesi sağlanabilmektedir. Dünya çapında bir ilk ve iyi uygulama örneği olan
bu programla tüberküloz hastalarımızın tedavi ve kontrollerinin düzenli olarak
yapılması, hastalara ve ailelerine psiko-sosyal destek verilmesi, yoksulluğun
azaltılarak yaşam kalitesinin yükseltilmesi hedeflenmiştir. Nakdi sosyal
yardımdan 2019 yılında 4593 kişi yararlanmıştır.
Şimdi Tüberkülozu Bitirme
Zamanı!
Hedefimiz Veremsiz Bir
Türkiye!