Tüberküloz (verem) hastalığı ile ilgili toplumun bilgilendirilmesi ve
konuya dikkatinin çekilmesi amacıyla ülkemizde her yıl ocak ayının ilk pazar
günü ile başlayan hafta “Verem Eğitimi ve Farkındalık Haftası” olarak
belirlenmiştir.
Tüberküloz hava yolu ile bulaşan, başta akciğerler olmak üzere tüm
organları tutabilen bulaşıcı bir hastalıktır ve tüm dünyada ilk on ölüm sebebi
arasında yer almaktadır. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma
Hedeflerinin sağlıkla ilgili hedeflerinden biri de 2030 yılına kadar tüberküloz
epidemisini sona erdirmektir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ); 2015 yılı sonrasında
atılacak adımları belirleyerek Küresel Tüberkülozu Bitirme Stratejisini ve DSÖ
Avrupa Bölgesi Tüberküloz Eylem Planı 2016-2020’yi uygulamaya koymuştur ve 2030
yılına kadar tüm dünyada tüberküloz insidansının %90 azaltılması
hedeflenmiştir. Bu hedefe ulaşmak amacıyla ülkemizde Ulusal Tüberküloz Kontrol
Programı yürütülmektedir. Bu program; tüberkülozdan korunma, erken tanı,
yeterli ve uygun tedavi, sosyal koruma ve psiko-sosyal destekler ile hastalığın
görülme sıklığının ve tüberküloza bağlı ölümlerin azaltılması, hastalığa bağlı
yıkıcı maliyetlerle karşılaşan ailelerin sıfırlanması amacıyla ile “Veremsiz
Bir Türkiye!” hedefine ulaşmak için yürütülen faaliyetleri kapsamaktadır.
Gerek kamu gerekse sivil toplum kuruluşlarının iş birliği ve çabalarıyla
uzun yıllardır başarıyla yürüttüğümüz tüberküloz kontrol çalışmaları sonucunda,
ülkemizde tüberküloz hasta sayısı ve tüberküloz görülme sıklığı her yıl %3-4
civarında azalmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından tüm ülkeler için
tahmini tüberküloz insidans hızı (tüberküloz görülme sıklığı) hesaplanmaktadır.
Dünya genelinde 2020 yılı tahmini tüberküloz insidansı yüz binde 127,
Türkiye’nin de içinde bulunduğu ve 53 ülkeden oluşan DSÖ Avrupa Bölgesinde
tüberküloz insidans hızı yüz binde 25’tir.
Son 15 yıl içerisinde ülkemizde toplam tüberküloz insidansı %56,5 oranında
azalmıştır. 2005 yılında 20.535 olan tüberküloz hasta sayısı 2019 yılında
11.401’e, 2020 yılında 8.925’e, 2005 yılında yüz binde 29,4 olan insidans hızı
da 2020 yılında 10,6’ya düşmüştür. 2005 yılına göre 2020 yılında toplam olgu
hızında %56,5 azalma olmuştur. Bu büyük başarıda sahada hizmetleri yürüten
Verem Savaşı Dispanseri Birimleri ve Göğüs Hastalıkları Hastanelerimizdeki
sağlık çalışanlarımızın emekleri büyüktür.
Ülkemizde tüberküloza yönelik tanı ve tedavi hizmetleri tüm sağlık
kuruluşlarında ücretsizdir. Tüberküloz ve dirençli Tüberküloz hastalarının
tedavisinde kullanılan birinci ve ikinci seçenek ilaçlar Bakanlığımız
tarafından temin edilerek vatandaşlarımıza ücretsiz olarak sağlık kuruluşlarına
ve hastalarımıza ulaştırılmaktadır. Hastaların tedavisini düzenli olarak
sürdürmek ve tamamlanmasını sağlamak amacıyla 2006 yılından beri DSÖ’nün
önerdiği Doğrudan Gözetimli Tedavi (DGT) uygulanmaktadır. DGT hastanın
ilaçlarını doğru ve tam olarak içtiğinden emin olabilmek için her doz ilacın
bir sağlık personelinin veya başka bir görevlinin gözetiminde içirilmesidir.
Her gün sağlık kuruluşuna gelemeyen hastalar için iletişim teknolojisindeki
gelişmelerden faydalanarak hastanın ilacını içerken bir sağlık çalışanına
görüntülü bağlanması veya ilaç içmesini kaydedip video yollaması şeklinde uygulanan
Video Gözetimli DGT de ülkemizde uygulanmaya başlanmıştır.
Ülkemizde bulunan yabancı uyruklu tüberküloz hastaları da ücretsiz olarak
tedavi edilmektedir. Teşhis ve tedavideki kaliteli hizmetlerin sonucunda
tüberküloz mortalite (ölüm) hızı dünya genelinde yüz binde 19,7, DSÖ Avrupa
Bölgesinde yüz binde 2,9 iken Türkiye’de yüz binde 0,5’dir.
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kronik ve bulaşıcı hastalıklar birey
ve toplumda sağlık kaybının yanı sıra, ekonomik ve psiko-sosyal kayıplara da
neden olmakta, uzun süreli tedavilerin düzenli sürdürebilmesi için sosyal ve
ekonomik destekler verilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda Bakanlığımız ile Aile
ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı arasında bir protokol imzalanarak ekonomik ve
sosyal güçlükler yaşayan tüberküloz hastalarına 2018 yılı Şubat ayından
itibaren aylık nakdi sosyal yardım verilmeye başlanmıştır. Aynı zamanda tıbbi
öz bakım gerektiren ve evdeki yaşam koşullarının yetersiz olduğu durumlarda
ilave destek ödemesi sağlanabilmektedir. Dünya çapında bir ilk ve iyi uygulama
örneği olan bu programla tüberküloz hastalarımızın tedavi ve kontrollerinin
düzenli olarak yapılması, hastalara ve ailelerine psiko-sosyal destek
verilmesi, yoksulluğun azaltılarak yaşam kalitesinin yükseltilmesi
hedeflenmiştir.
Şimdi Tüberkülozu Bitirme Zamanı!
Hedefimiz Veremsiz Bir Türkiye!